GÜLCA KATLİAMI
DOĞU TÜRKİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ
Bundan 15 yıl önce 5 Şubat 1997 günü akşamı Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde Kadir gecesi münasebeti ile dini ibadetlerini yerine getirmek için toplanan bir grup kadın ve çocuk tutuklanmıştır. Bu olaydan sonra tutuklananların akrabaları suçsuz olan bu insanların serbest bırakılmalarını istemiştir. Bunun üzerine Çinli polisler nezarette tutulan üç hanımı demir çubuklarla vurup öl
dürerek saçlarından sürükleyip cansız bedenlerini yakınlarının önüne atması ile başlayan olaylar kısa sürede büyüyerek bir halk ayaklanmasına dönüşmüştür. Ramazan ayında çıkan bu olayların hızla yayılması ile halk tek vücut olarak hareket etmiş ve Gulca ilinin merkez ve ilçelerine kadar yayılmıştır. Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti olaydan sonra bölgeye çok sayıda asker sevk etmiş ve bu ayaklanmayı çok kanlı bir şekilde bastırmıştır.
Onlarca Uygur Türkü kaçmaya çalışırken üzerlerine sıkılan tazyikli suyun etkisiyle donarak can verdi. Faşist Çin hükümet güçleri Gulca vilayetinde olağanüstü hal ilan etti. Çin polisi bütün gece kentteki tüm evleri tek tek arayarak yaralılara yardım eden aileleri sokaklarda kurşuna dizdi. 4 Şubat gecesini takip eden iki hafta boyunca Çin polisi yüzlerce Uygur Türkünü acımasızca katletti. Tank ve roket saldırılarıyla evleri talan edilen ve sokakta yatmak zorunda bırakılan sayısız kadın ve çocuk şiddetli soğuk nedeniyle donarak şehit oldu.
Katliamdan sağ kurtulmayı başaranlar aldıkları yaraların tedavi edilmemesi yüzünden sakat kaldı. Katliamı izleyen günlerde Uygur halkı, Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerinde düzenlenen eylem ve gösterilerle Gulca halkına destek verdiler. Gulca vilayetinin pek çok yerinde silahsız Uygur gençleri tam teçhizatlı Çin ordusuna karşı direnmeye ve meşru müdafaa haklarını kullanmaya çalışsalar da katliamın önüne geçemediler. Çin askerleri öldürdükleri Uygur Türklerinin cesetlerine dahi işkence yapmayı sürdürdüler. Bitmek tükenmek bilmeyen bir kinle Uygur Türklerine saldıran Çin güvenlik güçleri o yıl içinde düzenlenen operasyonlarda yaklaşık 100.000 Uygur Türkünü esir aldılar. Gulca olaylarında esir alınan 1000′den fazla Türk yargılamaya dahi gerek duyulmadan 9 Aralık 1997 günü toplu halde idam edildi. Geriye kalanlar ise zindanlarda ölüme terk edildiler.
Doğu Türkistan’daki bu katliam ve tutuklamalar 1997 den günümüze kadar Çin hükümetinin bu etnik temizlik harekâtı “100 günlük Sert Vuruş ve Büyük Temizlik Harekâtı” adı altında yürüttüğü çeşitli operasyonlar, binlerce gencin idamına ve on binlercesinin ise hapse atılmasıyla devam eden devlet terörüne dönüşmüştür.
Bir hafta içerisinde yüzlerce gencin ölümü ve binlercesinin de tutuklanması ile sonuçlanan 1997 tarihindeki Gulca’daki kanlı katliamdan bu güne kadar Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerini keyfi tutuklamaları ve idamları hız kesmemiştir.
4 Şubat olaylarından sonra Çin hükümeti sıradan bahanelerle bir tutuklama kampanyası başlatmış olup, gece baskınları ile evlerden Doğu Türkistanlı gençleri topladılar ve meçhul akıbete doğru götürdüler. Aylar sonra polis merkezlerine yakınlarından haber almaya gidenlere genellikle verdikleri cevap şu oldu.” Cezaevinden kaçmaya çalışırken vuruldu.” Şu anda sorgusuz sualsiz yıllardır çalışma kamplarında ve hapishanelerde ölüme terk edilen 80.000 Doğu Türkistanlı bulunmaktadır. Kendi gölgesinden bile korkan bu Çinli yöneticilerin bundan sonraki uygulaması ve hedefi bütün imkanlarını kullanarak ve dünyadaki bazı şer odaklarını ve ülkeleri de arkalarına alarak 40 Milyondan fazla nüfusa sahip Doğu Türkistan halkını tamamen asimile etme ve tarih sahnesinden silme çabasındadır. 4 Şubat 1997 Gulca katliamının üzerinden 4 yıl geçmiş ve 5. yılına girmiştir. Dünya insan hakları ihlallerinden bahsede dursun, Doğu Türkistan da tam bir insanlık suçu işlenmektedir.
İnsanların en temel hakkı yaşama hakkıdır.Bu hak her gün, her dakika Doğu Türkistanlıların elinden alınmakta, her an ölümle burun buruna yaşamaktadırlar. Dünya İnsan Hakları Örgütleri ve uluslararası Af Örgütü tarafından insan hakları ihlalleri yönü ile “sabıkalı” ilan edilen Çin, dünyanın gözünü boyamayı, tarihteki sinsi, entrikacı ve ikiyüzlülük maharetini kullanarak sürdürmekte ve başarabilmektedir. “ Şanghay Beşlisi” adı altında oluşturduğu “Şer Beşlisi” ile kendisinin dışındaki diğer ülkeleri kendi çıkarlarına alet ederek kullana gelmekte, 11 Eylül hadisesini fırsat bilerek uluslar arası terörizmle mücadele adı altında dünya ülkelerinin de desteğini alarak kendisi Doğu Türkistan da tam bir “devlet terörü” suçunu işlemektedir.
Yakın bir gelecekte kesinlikle bütün dünyanın başına bela olacak olan Çin, bugün için dünya barışından söz ederek özellikle de ekonomisi bozuk ve Çin’in ticaretine ihtiyacı olan ülkeleri kıskacına almaya çalışmaktadır. Sıra diğer ülkelere de gelecektir. Bazı siyaset bilimcilerin tabiri ile “Sarı Okyanus” taşmaya devam etmektedir. Bunun tek olarak farkına varan ülke ABD’dir, ve tedbirini almaktadır. Afganistan meselesi bu tedbir girişimlerinden bir tanesidir. Çin karakterini en iyi bilmesi gereken Batı Türkistan devletleri ve Türkiye her nedense meseleyi pas geçmektedir. İnşallah sonu hayırlı olur.
Çin’in işlediği “Gulca Katliamının” yıldönümünü vesile ederek bütün dünyayı bir kez daha Çin tehlikesine karşı uyarma vazifemizi yerine getirmek istedik. 4 Şubat 1997 Gulca olayları Doğu Türkistan özgürlükçülerine bir ilham ve ışık kaynağı olmaya devam edecektir. Bütün şehidlerimizi rahmetle anıyoruz.
ÇİÇİ KAĞAN TARAFINDAN YAPILAN SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMI İÇİN BKZ:
http://www.facebook.com/notes/%C3%A7i%C3%A7i-ka%C4%9Fan/gulca-katliam%C4%B1/147081545432201