Kıyıcı Saddam Rejiminin Altunköprü Türklerine İşlemiş olduğu Soykırımı.

Yazn: Sadun KÖPRÜLÜ

Diktatör Saddam rejimi, günahsız kimsesiz silahsız Altunköprü Türklerinin temiz kanlarını büyük katliamda dökerek ve insan haklarının bildirilerini ihlal ederek, onurlu temiz sayıları üç milyonun üstünde olan tüm Irak Türklerine karşı 35 yıl  boyunca her türlü, acı işkence, baskı uygulamışlardır.

Baasçılar Irak Türk milletine karşı Kerkük, Tuzhurmatu ,Tazehurmatu, Beşir, Tisin ,Telafer, Erbil, ve Altunköprü Türklerine her türlü baskı zulmü işkencesi artarak, uzun yıllar katliam, soykırım sürdürmüştür.

Bu kıyıcı sindirme politikaya karşı Irak Türkleri her zaman Irak’ın toprak bütünlüğünü savunarak, tüm etnik, din, unsurların kapsadığı çoğulcu bir demokrasi isteyerek ve Türkiye’nin de oynayacağı tarihi rol ortada olmakla Türkmenlerinde garantörü sayılmasını dilemiştir.

Körfez krizinden sonra Irak’ın kuzeyinden ve güneyinden ayaklamalar başlayarak, dikta rejimin bir an önce düşmesine karar verilmiştir.

Türk şehri Kerkük etrafında çatışmalar sürekli olarak başlamakla Bağdat’tan, Kerkük’ü korumak içın silahlı muhafız ordu yetkileri Kerkük şehrine yönelmekle ve muhalefetin hâkim olduğu yerlerden hükümet güçleri geri çekilerek, yerlerine yıllar boyu hayal etmiş oldukları Kürtler 18 Mart 1991 günü Kerkük şehrine girerek, Kerkük’ü alt üst ederek nüfus ve tapu resmi daireleri yakarak, birçok sahipsiz ev, ve işyerlerini yağma talan ederek, ne varsa alıp soyup götürdüleri

26 Mart’ta Cumhuriyet muhafız birlikleri Altunköprü bucağını top mermi ateşine tutturmakla zırhlı, tanklarla saldırmaya başlamışlardır.

Saldırı sırasında çok sayıda Türkmen sivil, kadın, erkek, çocuklar yaralanarak çoklarda canlarını vermişlerdir.

Önceden Altunköprü bölgesine yerleşen Kürtler militanları Cumhuriyet muhafızlarının Kerkük şehrine girmeklerini duyunca Kürtlerin militanları Kerkük’ü bırakarak kaçmışlardır.

Kürtler korkudan geri çekilmelerinde Altunköprüyü Saddamçıların mermi toplarına karşı koymuşlardır. Ve çok sayıda şehitler olmuştur.

Paniğe kapılan günahsız, kimsesiz Altunköprü Türkleri Erbil şehrine doğru kimyasal top ölüm korkusundan dolayı kaçmaya başlamışlardır.

Saddam güçleri Hava topların desteği üzere 27 Mart 1991 Kerkük şehrini abluka altına alarak ağır top ateşlerine tutunarak kontrolü ele geçirmekle 28 Mart’ta muhafız askeri birlikler Altunköprü bucağına girerek dışarıda gördükleri Türkmen kadın, erkek ,çocuk, yaşlılara ateş açarak evleri basarak her kese kurşun açmışlardır..

Baskı yapmış oldukları evlerde bulmuş oldukları erkek, çocuk, genç ve yaşlıya yürekleri yanmadan götürmekle zorlukla her türlü işkence , baskıyla toplamışlardır.

Bir araya koymuş oldukları bu zavallı günahsız, kimsesiz çok sayıda Türkmenleri mübarek Ramazan ayında, oruçlarını bile açmadan bir damlacık su içmeden, anne, baba, kızları yakınları ise bunların haberlerini bayramdan 15 gün sonra ölü diye kurşuna dizildiğini almışlardır.

Altunköprü yanında Dibis ilçesine yakın Kayabaşı bir yerde açılmış üst üste yığılmış bir çukurda temiz şehitlerimizin cesetlerini Türkmenler bulmuşlardır, onları yanız aileleri giysinden tanımışlardır.

Onları Saddam güçleri yalancıkla ayaklanmayla suçlayarak kurşuna dizmişti.

Bunların arasında 9- 7- çocuk 15- 17- gençler 60- 75- 80 yaşında insanlarda bulunmaktaydı.

Aralarında bir baba iki üç, dört  kardeş Ahmet Enver Köprülü,Turan Ahmet, Atilla Ahmet, ve gözü görmeyen Haşim Mehmet Tevik, Kasım Mehmet Tevik iki kardeş.

Irak rejimi Türkmen milletine karşı yıllar boyunca zulüm katliamı ailelerin eşlerinin veya çocuk kardeşlerinin gözleri önünde cumhuriyet muhafız Saddam askerleri tarafından zorla vurarak evinden alınarak kurşuna dizilerek, bir çukura atılmışlardır.

Kahraman yiğit Altunköprü Türkleri şehitlerinin yerlerini bildikten sonra şimdi Altunköprü’nün (Salahı-Tisin)

semtinde bir yere temiz kutsal kanlarıyla Toprağa gömmüşlerdir  .

Altunköprü şehitliği mezarlığını yiğitlik Türk duygularıyla süslemişlerdir..

Altunköprü şehitleri kıyıcı gadar rejim insanlık açısından unutulmayan tarihli bir belge olarak kanlarla yazılarak yolumuz aydın etmeye yüksel bir meşale gibi yanarak hiç sönmeyecektir.

Ve baasçı Saddamcıların yüz karası haksızlığın anıtı olarak kalacaktır.

Kimsesiz yatan Altunköprü aziz şehitlerimizin ruhu mezarında bizim atmış olduğumuz adımlar yollarında ilkelerinden ölene tek canlarımızı kanlarımızı verene kadar, dönmeyeceğiz ve onların bırakmış oldukları izleri milli davalarıyla yollarımıza aydınlatacağız, sonsuza dek bu yolda yürüyerek, Irak Türklerinin tüm doğru beklemiş oldukları umutları, erekleri gerçek olana kadar yolumazdan dönmeyerek, bizlerde onlar gibi her zaman şehtit olmaya, kan vermeye hazır olarak, canla, başla durmaktayız, yolumuz onlarını temiz, kanlarıyla, vermiş oldukları milli mücadeleri ile aydınlanacaktır.